Uzay Teknolojileri

Uzay teknolojileri

Türkiye'de ki çalışmalar;

TUBİTAK'tan Haberler    

30 Eylül 2014 tarihinde, ODTÜ Bilgi Transfer Ofisi (BTO) desteği ile TÜBİTAK UZAY-ODTÜ İşbirliği Çalıştayı yapıldı. Çalıştaya, TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Abdullah Çavuşoğlu, ODTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Volkan Atalay, ODTÜ Rektör Danışmanı Prof. Dr. İrem Dikmen Toker ile birlikte Enstitü Yönetimi ve ilgili ODTÜ’lü akademisyenlerle, araştırmacılarımız katıldı. Açılış konuşmalarının ardından TÜBİTAK UZAY bünyesinde yürütülen projelerle ilgili bir sunum gerçekleştirildi. Sunumun ardından ODTÜ'lü akademisyenlerle Enstitü gezilerek gerekli tanıtımlar yapıldı. Çalıştayın öğleden sonraki oturumda ise ODTÜ'lü akademisyenler kendi projeleri ve uzmanlık alanlarını tanıtan sunumlar yaptılar. Daha sonra TÜBİTAK UZAY ile ODTÜ arasında olası işbirliği konularının neler olabileceğine yönelik görüşmelere geçildi. Oldukça verimli geçen bir Çalıştayın ardından Çalıştay Sonuç Raporu hazırlandı ve işbirliği konusunda yeni adımlar atılmasına karar verildi. 

RASAT Araştırma Uydusu, Türkiye’nin ve TÜBİTAK UZAY’ın BiLSAT uydusundan sonra sahip olduğu ikinci uzaktan algılama uydusudur. Yüksek çözünürlüklü optik görüntüleme sistemine ve Türk mühendislerce tasarlanıp geliştirilen yeni modüllere sahip olan RASAT, Türkiye’de tasarlanıp üretilen ilk yer gözlem uydusudur.

Ayrıntılı bilgi için : https://rasat.uzay.tubitak.gov.tr
 
 
 
TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü tarafından üretilen ilk yerli yer gözlem uydusu olan RASAT’ın 2012, 2013 ve 2014 yıllarında çektiği görüntülerin birleştirilmesiyle “Türkiye Mozaik Görüntüsü” oluşturuldu. 
 
 

Nasa: Uzayda hayat var

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) için çalışan bilim insanı Richard Hoover, uzayda yaşamın olduğuna ortaya koyan bulgular elde ettiğini açıkladı.

Astro Biyoloji Uzmanı Hoover, Dünya’ya düşen gök taşlarının içinde çok küçük “uzaylı böceklerin” izine rastladığını belirtti.
Nasa Araştırmacılarından David McKay 1996 yılında, Antarktika’da bulunan bir gök taşında Dünya dışı yaşamın izine rastladığını söylemişti. Söz konusu gök taşı, 1984 yılında bulunmuş ve Kızıl Gezegen Mars’tan geldiği anlaşılmıştı.
 
  
NASA Bilim İnsanları Titan Gezegenin yer yüzü şeklinin Güneş Sisteminde Dünyaya en çok benzeyen gezegen olduğunu söylüyorlar. Yeryzü şekli Dağlar ve sular ile kaplı. bazı organik bileşenlerin Titan gezegeninde var olduğu tespit edilmişti.
Yeryüzünü kaplayan suyun su olmadığını metan olduğunu metan temelli bir yaşam olabileceğini ileri sürmüşlerdi.
 
Kur'âna Göre;

İki âyette  açıkça  bildirilmiştir, uzayda hayat vardır.

1- Kur’ân’ın 16’ncı sûresi olan nahl sûresinin 49’uncu  âyeti :

 

“ve  Allâh’a secde eder ne (var) göklerde ve ne (var) yer(yüzün)de dâbbeden (kımıldayandan, canlıdan) ve melekler ve onlar büyüklenmezler”.

 

2- Kur’ân’ın 42’nci sûresi olan şûrâ sûresinin 29’uncu âyeti

 

“ve O’nun (Allâh’ın) âyetlerinden (belirtilerinden) , yaratılış (tarz)ı gökler ve yer(yüzünü)n ve ne yaydı o ikisinde dâbbeden (kımıldayandan, canlıdan) ve o (onların) toplanmalarına dilediğinde kadîr (çok iyi ölçüler koyan)”.

 

Bu iki âyette bahsedilen gökler, uzaydır. Gökler kelimesi her ikisinde de çoğuldur, bu da bildiğimiz evrende her yerde hayat olduğuna delildir. İkinci âyetteki yaydı kelimesi tozun yayılmasını ifâde eden “besse” fiilidir. Bu fiil ile ifâde edilen yayılma, tozun yayılması gibi, üste, alta, öne, arkaya, sağa, sola, her yöne yayılmayı anlatır. Öyleyse âyette bu fiille anlatılan , göklerde, uzayda yayılmadan anlaşılan, evrenin her bölümünde hayatın varlığıdır.

24’üncü  sûre  olan  nûr  sûresinin  45’inci  âyetinde,  bu  iki  âyette bahsi geçen “dâbbe” kelimesi tarif edilmiştir. Bu âyette anlatılan dâbbe târifi :

1- Her dâbbe (kımıldayan, canlı) su’dan yaratıldı.(öyleyse uzayda her yerde su var).

2- Dâbbenin (kımıldayanın, canlının) bir kısmı karnı üzerinde gider, yâni sürüngendir .

3- Dâbbenin (kımıldayanın, canlının) bir kısmı iki ayağı üzerinde gider.

4- Dâbbenin (kımıldayanın, canlının) bir kısmı dört üzerinde gider.(dört ayaklılar ve iki ayak, iki kol üzerinde giden maymun türleri gibileri)

Kur’ân’da târif edilen dâbbe (kımıldayan, canlı) târifi budur. Göklerde, uzayda var olan hayat budur. Yâni dünyâdaki hayat gibidir uzaydaki hayat.

Bâzı âlimlerin, tefsircilerin dâbbe , meleklerdir demeleri, büyük bir hatâ, bu Kur’ân âyetlerini inkardır. 16’ncı sûre olan nahl sûresinin 49’uncu âyetinde “ne  (var) yer(yüzün)de dâbbeden ve melekler” sözünde “dâbbe” ve “melekler”in ayrı ayrı anılması da “dâbbe” ve “melekler”in farklı varlıklar olduğu anlaşılıyor. Ayrıca meleklerin su’dan yaratılmadığı ışıktan yaratıldığı hakkında hadis vardır. Böylece hiç şüphesiz anlaşılıyor ki Kur’ân, göklerde, yâni uzayda hayâtın varlığını bildiriyor. Ayrıca göklerde, uzayda hayatın varlığına dâir hadisler  var. Bu da ayrı bir delil olarak Kur’ân’la uyumludur. Böylece bu konudaki hadislerin Kur’ân’a uygun olduğu kesinleşir. Örnek bir hadis

 

“Bilim  süreyyâ’da (ülker takım yıldızları’nda) olsa, onunla birbirine kavuşur fars oğullarından (îranlılardan) adamlar”.

 

Hadîsin  kaynağı:

1-Ahmed bin hanbelin müsnedi, (2 (297-420-422-469)). 

Hadisdeki “bilim” kelimesi yerine “îmân” kelimesi kullanılan aynı hadîs’in diğer bir naklinin kaynağı :

2- Tirmizî , tefsîr bölümünde 47 (3), 62 (1), menkıbeler 70)

Hadisdeki “birbirine kavuşur” kelimesi yerine “elbet ona kavuşur” kelimesi kullanılan diğer bir naklinin kaynağı :

3- Buhârî, tefsîr  bölümü 62 (1) .  

4- Müslim , sahâbenin  fazîletleri  bölümü 231.

- Tirmizî, tefsîr  bölümü 47 (3), 62 (1), menkıbeler 70 .

- Ahmed bin hanbel 2 (417)  )

 

Hadisteki “Süreyyâ” (Türkçede, “Ülker”, “Yedi  kız  kardeş” adları ile bilinir. Ayrıca Farsça “Peren”, “Pervin”. Yunanca “Pleiades”.  Japonca “Subaru”.) Adları ile bilinir. Uluslar arası gök bilim adlandırmasında “M 45” olarak bilinir. Boğa  burcundadır , Dünyâdan  uzaklığı 440 ışık yılı (135 parsek). Âletsiz bakıldığında yedi yıldızı görünür.

 

Yüce Allâh’a ve (salat ve selam ona) yüce Allâh’ın elçisi Muhammede inanan, güvenen her müslümana gereken buna inanmak, güvenmektir. Kur’ân ve Kur’ân’a uygun güvenilir hadislere rağmen, başkasına inanan, güvenenler bu bilgiden sonra tevbe etmeliler. Tevbe etmeyenlerin durumu 9’uncu sûre olan Tevbe sûresinin, 31’inci âyetinde ve tefsîrinde bildirildiği gibidir. İlgilenenler bu âyeti tefsîr eden (salat ve selam ona) yüce Allâh’ın elçisi Muhammed’in sözü bulunan tefsîri (Seyyid Kutub’un Fî  Zılâlil Kur’ân ve Elmalılı Hamdi Yazırın Hak Dîni Kur’ân Dili adlı tefsirlerinden) okuyabilirler.

 
Mars'tan Bir gürüntü;
 kırmızı ile işaret edilen varlık bir kertenkele olarak adlandırıldı.
 
 

Uzay Araçları Nelerdir?

Bir görev amacı ile gönderilecek araçları uzaya yükselten roketler, Uzay Mekikleri Sondalar Yapay Uydular „ Gezegenleri ve Uyduların üzerlerine indirilen çeşitli araçlar olarak özetleyebiliriz.